Tarih boyunca sayısız medeniyete ev sahipliği yapmış, kültürüyle, sanatıyla ve eşsiz mutfağıyla büyüleyen bir coğrafya: Güneydoğu Anadolu Bölgesi.
Türkiye'nin güneydoğusunda yer alan bu kıymetli bölge, Mezopotamya'nın verimli topraklarında kurulmuş şehirleri, binlerce yıllık tarihi yapıları ve insanlık tarihinin en eski izlerini barındırıyor.
Fırat ve Dicle nehirleri arasında uzanan topraklar, tarımın, yazının ve şehirleşmenin başladığı yer olarak kabul edilir. Göbeklitepe gibi insanlık tarihini yeniden yazan arkeolojik keşifler, bu bölgenin ne denli önemli bir kültür merkezi olduğunu gözler önüne seriyor. Mardin'in taş konakları, Urfa'nın kutsal mekanları, Gaziantep'in çarşıları, Diyarbakır'ın kadim surları ve Adıyaman'daki dev Tanrı heykelleri... Her biri, geçmişle bugünü bir araya getiren etkileyici mirasın parçalarıdır.
Güneydoğu, yalnızca tarihiyle değil; zengin mutfağıyla da ön plana çıkar. Gaziantep baklavası, Adana kebabı, Urfa ciğeri, Mardin kaburga dolması, Diyarbakır içli köftesi ve diğer sayısız yöresel lezzet, bu bölgeyi gastronomi cenneti haline getiriyor.
Bu bölgenin sokaklarında dolaşırken tarihle iç içe yaşar, insanlarının sıcakkanlılığı ve misafirperverliğiyle kendinizi evinizde hissedersiniz. Kültürel çeşitliliği, inançların ve dillerin bir arada varolduğu hoşgörülü yapısı, taşın ve toprağın bile konuştuğu kentleriyle Güneydoğu Anadolu, her gezginin hayatında en az bir kez deneyimlemesi gereken eşsiz bir destinasyondur.